Geçen gün oturduğumuz ve çok memnun kaldığımız bir yerden bahsetmek istiyorum. Kahve Dünyası; Starbucks gibi yabancı menşeili kahve zincirlerine karşı Ülker ve kahve üreticisi Altınmarka’nın birlikte yarattığı bir kahve zinciri. Biz Sultanahmet’teki şubesinde oturduk.
Son derece lezzetli pişirilmiş Türk kahvesi, yanında suyu ve çikolata kaplı lokumu ile birlikte bir set halinde geliyor. Üstelik bu setin fiyatı 2.5 YTL. Türk kahvesi dışında tüm kahve çeşitlerini bulmak da mümkün. Ayrıca bol miktarda kek, pasta ve sandviç çeşidi de mevcut. İçerisi çok ferah, masalar ve sandalyeler de oldukça konforlu idi.
İşin içinde Ülker olur da, çikolata olmaz mı? Elbette olur. Çikolataların sıvı haliyle bulunduğu kazanlar, çikolataları şekillendiren ustalar… Hepsini tezgahın arkasında izlemeniz mümkün. İçinde kahve çekirdekleri bulunan çikolatalardan ikram ediyorlar. Ayrıca bana anlatılanlara göre, Göztepe şubesinde ikram edilen meyve parçalarını çikolata şelalesine bulayıp yiyebiliyormuşsunuz. Bir çeşit Hansel ve Gretel evi anlayacağınız:)
Uğrayıp az şekerli bir Türk kahvesi içmeniz tavsiye olunur.
agoraya bende gittim ve arkaaşın dediği gibi su vermemezlik etmediler.türk kahvesinin yanında su var ama neskafenin yanında su verilmiyor.kahve dünyasının üstüne kahve tanımıyorum benim damak zevkimi çooook uygun.tavsiye ederim,yapanların ellerine sağlık.
nescafa ile türk kahvesini ayırt edebilecek kadar zeki vede türk kahvesi aşığıyım.Dün yine agora kahve dünyasındaydım.6 kişi gittik.Tabiki müdavimi olduğum türk kahvesini istedim yine yanında suyu yoktu sayın beyşehirli.
Türk kahvesi aşığıyım demiştim.İyi bir türk kahvesi nasıl yaparım diye sürekli araştırmalar yapmaktayım.En son buluşum benim için bir harika ötesi.Su bardağına koyduğum suyu buzluğa bırakıyorum.Bu arada fincanımı çıkarıyorum.[Türk kahvesi fincanlarından biraz daha büyükçe ergonomik bir tasarım.]İlyas gönenden taze olarak çektirip aldığım sade Türk kahvesini çıkarıyorum.Buzluktan aldığım donma derecesine gelmiş buz gibi suyu fincana koyuyorum,üzerine iki çay kaşığı kahvemi ekliyorum.Güzelce karıştırıyorum.Suyla buluştuğuna emin olduktan sonra fincanı ocağın en küçük gözüne [üzerinde ocak demiri bulunan]oturtuyorum.Daha sonra iki kesme şekeride bu ikiliye dahil ediyorum,bir iki karıştırdıktan sonra kaşığı çıkarıyorum.Kahve yavaş yavaş köpüklenerek kabararak pişiyor.Kabarma taşma pozisyonuna gelince altını kapatıyorum.Fincanımı aldığımda parlak bolköpüklü kahvemi içmek bana keyiflerin en güzelini veriyor.Bir aşk böyle anlatılır ne dersiniz…
Valla şu an gözümün önünden o yaptığınız fincan geçiyor:) Öğle yemeğine gitsem de, üstüne bir kahve içsem:)
Kahveye bayilmam ama bunlari okuduktan sonra benim de icesim geldi, bol kopuklu…