Probiyotikler, sindirim sisteminde belli sayılarda bulunan ve temel beslenmenin yanında sağlık açısından çok yararlı olan canlı organizmalardır. İlk olarak 1987 yılında Fransa’da piyasaya sürülmüş olup, bugün dünyanın 22 ülkesinde market raflarını süslemektedirler.
Bir ürünün probiyotik olarak adlandırılabilmesi için, bilinen yoğurt mayaları ile birlikte bir veya daha fazla probiyotik kültür de içermesi gerekmektedir (ör: Lactobacillus bulgaricus, streptococcus thermophilus, acti regularis, vb). Bu mayaların vücudumuzda faydalı etkiler gösterebilmeleri için, bağırsaklara canlı olarak ulaşmaları gerekmektedir.
Probiyotik yoğurtların, yapısı itibarıyla anne sütüne benzer bir etkiye sahip olduğu söyleniyor. Bu yoğurtların en büyük faydası, bağırsak tembelliğine ve kabızlık sorunlarına iyi gelmesi. Düzenli tüketilen probiyotik yoğurdun, kalın ve ince bağırsakta pek çok sorunu giderdiği ve hastalıkları önlemeye yardımcı olduğunu gösteren araştırmalar bulunuyor. Yoğurt yendiğinde vücuda giren bakteriler, emilmeden bağırsaklara kadar geliyor, burada yerleşiyor ve etkisini göstermeye başlıyor. En az 15 gün tüketildiğinde, karında şişkinliği, kabızlığı, sindirim sorunlarını, bağırsak enfeksiyonları ve idrar yolu iltihabını engelliyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
İçindeki probiyotik bakterilerin ölmemesi için yoğurdun sıcak yemeklerle birlikte tüketilmemesi gerekiyor. Bekletildiğinde tüm etkisini kaybettiği için paketi açar açmaz hemen yenmesi gerekiyor. Bu sebeple 100-125 gramlık ufak paketlerde satılıyor.
Osman Müftüoğlu bir makalesinde probiyotik ürünlerle ilgili şunları söylüyor:
“Probiyotikler, sağlığa yararlı, bağışıklığınızı güçlendirici dost bakterilerdir. Vücudunuzda savunma gücü antikorları üreten bağışıklık hücrelerinin yüzde 70’i sindirim sisteminde yaşamaktadır. Probiyotik gücü arttırmak, bağışıklık gücünü arttırmak anlamına gelmektedir. Probiyotik gücünüzü arttırmak ve canlı biyolojik güçler olan dost bakterilerden daha çok yararlanmak için probiyotik süt içeceklerinden, mayalı besinlerden veya probiyotik içeren çoklu vitamin ve mineral karışımlarından yararlanabilirsiniz. Yeni bir çalışma probiyotik bakterileri içeren çoklu vitamin mineral karışımlarının soğuk algınlığına yakalanmayı engellediğini kanıtladı. Yoğurt veya kefir ürünleri ya da probiyotikli multivitamin-mineral tabletleri fark etmez.”
Ayrıca O. Müftüoğlu zayıflama diyetlerinde ufak bir probiyotik yoğurdun, ara öğün olarak çok uygun bir seçim olduğunu söylüyor. Probiyotik yoğurt kullanarak yapılan çok pratik ve bir o kadar da hafif bir pasta tarifi için buraya bir göz atın.
cok tesekkurler bu bilgiler icin GIA. Ben yogurdun icinde zaten probiyotikl bakterilerin oldugunu dusunuyordum ama anlasilan yeterli sayida degillermis..
Denilenlerden öyle gözüküyor. Televizyona çıkan onkologlar da hep probiyotik yoğurt tüketin diyorlar. Tabii yoğurdunuzu mutlaka evde yapın diyerek. (Probiyotik yoğurttan maya kullanarak hazırlanacak.)
selam canım yemeklerin harika………..
PROBİYOTİK YOĞURDU İLK KEZ DUYDUM, İLK FIRSATTA DENEMEK İSTERİM.. BİLGİ İÇİN TEŞEKKÜRLER.
Bekletildiğinde tüm etkisini kaybettiği için paketi açar açmaz hemen yenmesi gerekiyor. Bu sebeple 100-125 gramlık ufak paketlerde satılıyor. peki biz evde probiyotik mayalı yoğurt yaparsak uzun sürede tüketecegiz. evde yaptığımız en az 1 kg sütten olacak. o zaman etkisi azalacak mı ?
Bolca, ısıl işlem görmemiş ve bulabildiğiniz oranda karışmamış ( ineklerin sütleri ne kadar az karışırsa o kadar iyidir) sütten yaptığınız ev yoğurdundan yiyin. Mesela sabah aç karnına harika ulaşacaktır bağırsaklara. Akşam yemeği öğünü yerine geçirebilirsiniz. Bu şekilde market ve ambalajlı ürünlere tevessül etmezsiniz. Gerek yok o paketlere emin olun. Sağlıklı günler dilerim.