Söz, en kısa zamanda (hatta bu akşam bile olabilir) evde burun bandı hazırlama postunu yazacağım, ama bunu konuda da iki çift laf edemeden geçemiyorum:
Benim bildiğim, medyada herkesin kafamıza kazıdığı şey, meyvelerin sağlığımıza faydalı olduğu. Peki neden faydalılar? Çünkü içlerinde vitamin var, çünkü az kalorililer ve belki de en önemlisi çünkü bol posa içeriyorlar. Yani lifli besinler. Ve yine bize artık ezbere öğretilen, meyvelerin en faydalı kısımlarının kabuğa çok yakın kısımlarda olduğu. Dolayısıyla bir meyveden an fazla faydayı sağlamak için kabuğuyla yemeliyiz. Mesela elmayı, armudu. Ama bu da ideal durumlarda… Mesela benim bir süredir kafama takılan ilk soru bu: Meyvelerdeki tarımsal artıklar, meyvenin sadece kabuğunda mı birikiyor, yoksa içine de işliyor mu? Çünkü ben ne kadar yıkasam da iyi temizleyemediğime dair bir kanım olduğundan, kabuğun altındaki kısımdan feragat edip, kabuğunu soyarak yiyorum, ikram ediyorum. Ama zaten o kimyasallar meyvenin içine de işliyorsa, gereksiz tasalar içindeyiz; yapacak en ufak birşey yok.
Bir diğer algılayamadığım olay da, meyveleri ve sebzeleri sıkıp suyunu içmek. Örnek olarak elmayı almak istiyorum: Elmayı sıktığımızda, elmanın bütün o posası zaten aletin içinde kalmıyor mu? Ortaya bir su bardağının üçte biri kadar bir elma suyu çıkacağını düşünüyorum (Hiç sıkmadığımdan, bilemiyorum, tahmin ediyorum.). E bir bardak elma suyu içmek demek, ortalama 3 elmanın suyunu çıkarıp, bütün o posaları çöpe atmak demek değil mi? Nerede kaldı o elmanın vücuda değeri? Bir yandan da çok daha yüksek bir kaloriyi, bir dikişte mideye indiriyoruz. Oysa 3 elma yemek hem insanı deli gibi şişirir, doyurur. Bu da ikinci önemli sorum: Meyve-sebze sularında, o meyve-sebzeye ait hangi besin değerleri kalır; hangileri posayla birlikte çöpü boylar?
Veya bir brokoli demetini sıkıp da çıkacak olan (tahminimce üçte bir bardak) yeşil suyun ne kadar değeri kalıyor? Bu konuda ikna olmam zaten çok zor, ama aklıma birazcık yatan gerekçeler şunlar:
– “Bizim oğlan meyveyi ağzına koymuyor, tek çare meyveyi taze taze sıkıp veriyorum.”
– “Ben zaten meyvemi sebzemi ayrıca yiyorum da, mesela kola/gazoz içeceğime, yine meyveyi sıkıp içiyorum.” (E zaten bu kadar fazla meyve yemek, o kadar da iyi birşey değil.)
– “Benim meyveyi soyacak yiyecek ortamım yok, büfeden alıyorum bir portakal suyu mis gibi içiyorum. Ne yani gazlı içecek mi içeyim?” (Bence de bu durumda kesinlikle iyi yapıyorsun.)
– ” Brokoliyi ölsem de ağzıma koymam, o yüzden bari suyunu sıkayım dedim. O şekilde arada kaynıyor.”
– “Sıkılmış meyve ve sebze sularına bayılıyorum.” (Zaten bunun üstüne tek bir laf edilemez. Ama benim kastettiğim, bunu sevdiğinden değil de, çok iyi birşey yaptığına inanarak yapanlar.)
Tek itiraz etmediğim, portakal suyu. O da artık bir içecek olarak da oldukça yaygın olarak içildiği için. Kahvaltıda içildiğinde garipsemediğim, hatta lezzetli olduğunu ve boşaltım sistemini de çalıştırdığını düşündüğüm bir içecek. Ama tabii ki her şekilde, tazesini yemeyi tercih ederim.
Bir diğer muhalefetim de, yemek yanında içilen meyve sularına. Mesela ben çok karşılaşıyorum, ızgara köfte ile şeftali suyu ısmarlayanları. Neee?? Nasıl yani!!! Döner sandviç yanında kayısı suyu içenleri. Bu damak tadını da hiç anlamıyorum. Zaten masaya hazır kutuda veya şişede satılan bol şekerli meyve sularından getiriyorlar. E o zaman teorik olarak döner sandviç yanında sütlaç da yiyebilirsiniz veya ızgara balık tabağının kenarında soğan dilimleri yanında şeftali dilimleri ikram edilebilir.
Bugünkü muhalefetim bu yönde. Ne zamandır aklımdaydı, bugün patladım… Ispanağın suyunu sıkanlara küsüm:) Ispanak suyu içenler, haydi beni ikna edin bu konuda.
GIA ben de şu meyve sulu diyetlerden yapmıstım gecen yıl, kitapta okudugum kadarıyla sebze meyve suyu katı haline göre kana daha çabuk karışıyor
meyvenin katı dokusunu işlemek mide ve bagırsaklar için daha fazla efor gerektirdiği için (bu işlem için ne kadar kalori harcandıgını bilemiyorum tabi ) sebze sulu meyve sulu diyetlerde amaç biraz da vucudu dinlendirmektir
taze sıkılmıs bir meyvenin sebzenin suyu direk kana karışıp serbest radikallere saldırıyor, ama bu yapılırken katı bırşey yenilmiş gibi mide ve sindirim sistemi yorulmuyor
bu tarz diyetlerde protein ve meyve suyundaki karbonhidrat dısında başka kaynaktan karbonhidrat alınmıyor bu durumda azcık yorgunluk ve baş dönmesi olabilir
işte bu olası yorgunluk durumuna karsı vucudu extra yormak istemiyorlar
ben yapmıstım,gerçekten içtikçe içesim geliyordu keşke biri bana litrelerce domates brokoli elma havuc ıspanak suyu sıksa da içsem
bu diyetlerde temel malzeme elma ve havuctur, eğer ot sıkmak isterseniz mutlaka bolca elmanız da olsun
ben ıspanak da ısırgan yapragı da sıkıp içiyorum bence çok güzel
bir de yemek mevzuuna değinmeden geçemeyeceğim, dilim şeftaliyle sıkılmıs suyunun tadı dokusu ve damakta bıraktıgı lezzet aynı degıl, kıyma da et ama parça etin tadı lezzeti farklı değil mi:)
NY/ABD’ de yasayan bir Saglik Kocuyum. yani insanlara saglikli beslenme konusunda yardim ediyorum. Guzel konulara parmak basitiginz icin ilk once cok tesekkur ediyorum. Sunu soylemek istiyorum ki meyve/sebze yemek her zaman icin kendinize yapabileceginiz en buyuk iyileiklerden biridir. hayvansal urunleri mumkun oldugunca azaltmaniz gerekiyor eger saglikli bir yasam surmek istiyorsaniz, tabii ki sebze-meyve alirkende organik, hormonsuz ve en onemlisi mevsiminde yemeniz gerekiyor. bunun en buyuk sebeplerinden bir tanesi meyve ve sebzelerin icine konular hormonlar bu urunleri tuketmenizle size geciyor ve bagisiklik sisteminizin cokmesine sebep oluyor. Domatesi yazin, portakali kisin yemegi ogrenmemiz gerekiyor. Diger onemli bir konuda yesil sebze ve meyve suyu icmek/tuketmek kendi vucudunuza ve bagisiklik sisteminize yapabileceginiz en buyuk iyiilktir. Icinde posasiyla yapilanlar (blender da yapilanlar) cok daha makbuldur cunku vucudumuzun onlardan alicagi lif’ede cok ihtiyaci var. Ozellikle de tuvalet sorunu/hemoraid sorunu olanlarin yuksek lifli yiyecekler tuketmesi gerekmemektedir. Eger saglik ve beslenme konusunda sorulariniz varsa bana ozgesikican@gmail.com adresinden ulasabilirsiniz.
ev en onemlisi diyet yapiyorum diye baslanilan hesey sonunda ters tepki veiri, bir yasam bicimi olarak bakilmasi gerekir yemek duzenine, cunku insanlar ozellikle kadinlar diyet yapiyorum mantigina girdiklerinde muhakkak birgun o diyeti bozup eski gunlerine geri donuyorlar ve verdikleri kilolari fazlasiyla geri aliyorlar.
Kesinlikle meyve sebzelerin faydaları tartışılmaz, paylaşımlarınız çok faydalı başarılar dilerim.
Yukarıdaki yazınıza şöyle cevap vermek istiyorum. Yeşilliklerin suyunu sıkmaktansa bir blendera örneğin bir avuç ıspanak, 2 yaprak yeşil marul, bir kiwi, biraz limon suyu, ve 1,5 bardak su koyarak karıştırın. Ve öyle içerseniz liflerini atmamış olursunuz, Bu karışımdaki kiwi yerine muz, elma, çilek de karıştırıp yeşillikleri suyunu da böylece içmiş olursunuz. Ne ıspanağın veya salatalığın, ne de elmanın veya diğer meyvaların posası atılmamış olur. Blender aracılığıyla yeşil bir karışım hazırlamış olursunuz. Evde hangi yeşillikler varsa bir meyva ile blendırda karıştırıp içebilirsiniz. Hepsi çiğ olduğundan hiç bir vitamin ve mineral kaybı olmaz, Aksine size enerji verir.
Semra teşekkürler önerin için. Ben zaten bu posttan sonra, meyve-sebze suyunun da fanatiği oldum, tarif ettiğin gibi meyve-sebze pürelerinin de…:)
Tabii mümkünse kendini yemeye çalışıyorum, ama suyunu da sıkmaktan geri kalmıyorum. Sadece elma suyu gibi çok tatlı meyve sularına gıcığım var. Elmayı veya havucu, ıspanak-pazı gibi yeşil sebze sularını tatlandırmak için kullanıyorum.
Bu yazıyı okumanızı tavsiye ederim..
http://www.healthjuices.net/knowledge-base/vegetables-juicing-raw-eating/
Yorumlara bayıldım, en çok da dönerle kayısı suyu içenlere olan yoruma :))))