Ailemize bir bebek eklendi bu hafta:) Pek tatlı birşey… Geçen hafta kayınvalidem sordu; lohusa şerbetini nasıl yapacağız diye? Kem küm dedim, daha o konuya çalışmadım:) Zaten sadece bir kere içtim; o da bol şekerli, tarçınlı ve karanfilliydi. Ama bildiğim kadarıyla farklı şekillerde de yapmak mümkün. Mesela içine limon veya zencefil katarak; şekerini azaltarak.
Sizin önerileriniz var mı bu konuda? Biraz az şekerli bir tarif?
Lohusa şerbeti, bir bebek doğduğunda yapılan ve bebek haberini çevreye müjdelemek için eve gelenlere ve komşulara ikram edilen şekerli bir içecek. Kız bebek için yapılan lohusa şerbeti ile erkek bebek için yapılanın, birbirinden farklı olduğu da söyleniyor. İçerik olarak ne fark olduğunu henüz öğrenemedim, ama sunumunda şu farklılık varmış: Bebek erkekse sürahinin boynuna kırmızı kurdele bağlanırmış, bebek kız ise sürehinin boynuna kırmızı tülbent bağlanırmış. Şerbet çok tatlı olduğu için yanında peksimet veya galeta ile ikram edilirmiş. Hem de gümüş zarflı bardaklarda. Ama yanına bisküvi yakıştıranlarımız da var:) Mevsime göre, sıcak veya soğuk içilebilen bir şerbet. Şerbeti içtikten sonra anneye, “Sütün bol olsun!” temennisinde bulunmayı da unutmayın.
Eski adetlerimize göre, lohusaya evin en geniş odasında, yataklık denilen karyolada veya üst üste konularak yükseltilen altı-yedi kat şiltenin üzerinde lohusa yatağı hazırlanırmış. Yatağa atlas veya kadifeden gelin yorganı örtülürmüş. Yatağın yanına mutlaka kese içinde Kur’an-ı Kerim ve parlak ömrü sembolize eden gümüş ayna asılırmış. Bir şişe sarımsak saplanıp, üstü kırmızı gaz boyaması (kırmızı bir tülbent) ile sarılır, sarımsak ve nazar boncukları ile süslenirmiş. Bu sarımsak, 40. gün hamama gidilirken, kapının eşiğinde lohusaya ezdirilerek evin acı görmemesi ve acıların uzaklaştırılması sağlanırmış. Lohusa yatağı yedinci gün toplanırmış. Yatağın kalkacağı gün, mahalle imamı veya ailenin reisi olan yaşlı bir erkek; bebeğin sağ kulağına ezan ve Kelime-i Şahadet, sol kulağına da Besmele ile üç defa ismini okurmuş.
Sizlerden gelen önerileri derleyip bu posta ekleyeyim dedim. Örneğin, lohusa şerbetinin kaynar diye de bilindiğini yeni öğrendim. (Okuduklarıma göre Adana yöresinde kaynar deniyormuş, doğru mu?) Gerçekten de, kaynar diye arayınca daha fazla sonuç çıkıyor. Biliyorsunuz, şerbet için, kırmızı renkli bir şeker kullanılıyor. İçine gıda boyası ve biraz tarçın-karanfil karıştırılan toz şeker esaslı bu şekeri, aktarlarda bulabilirsiniz. Hatta Ali Muhiddin Hacı Bekir‘inkiler çok güzel diye bilinirler; ben de duymuştum. Ama bunu evde de yapmanız mümkünmüş.
Bakın Yeşim blogunda, ayrıntılarıyla çok güzel anlatmış. Hiç de zor gözükmüyor, herkes yapabilir. Ayrıca Yeşim’in çok sık yaptığı bir içecekmiş (ortada bebek olmasına gerek duyulmadan yaptıkları:)); onun tarifi de burada.
Bir diğer güzel tarif de Neslihan‘dan. Sürahiyi nasıl bağladığını da fotoğraflamış.
Gerçekten çok ilginç adetlermiş. Özellikle duvara gümüş ayna asılma acaba hala var mıdır..