“Fransız Kadınlar Neden Şişmanlamaz?” diye bir kitap çıkmıştı. Fransızların nasıl ince kaldıkları üzerine bir takım iddiaları olan. Ben kitabı okumadım, ama içindeki bir detoks çorbasını iyi biliyorum. 1 kilo pırasayı, su içinde haşlıyorsunuz. Ve 2 gün boyunca onu içiyorsunuz. İsterseniz, içine limon sıkıp, pırasa tanelerini de yiyebilirsiniz. Bir hafta sonu uygulamanız tavsiye ediliyordu, nitekim oldukça zorlayıcı bir 2 gün. Bunun dışında da, eminim ki porsiyonların küçüklüğünden bir yerlerde bahsedilmiştir.
Ben de bir gözlemimden bahsetmek istedim. İrlanda’da Mc Donalds’ta iki gün vakit geçirdim. En civcivli caddede, tam camın kenarında, rahat bir koltuk ve bedava İnternet bulmuştum. O sırada insanların tercihleri de dikkatimi çekti. Öncelikle orta ve büyük seçim menü vardı. XLarge menü yoktu. Çok büyük bir kesim orta boy yiyordu. Orta boy menünün kolası, büyük bir su bardağı boyutundaydı. Amerika’daki büyük seçimlerdeki 25 cm uzunluğundaki bardaklar yoktu bile. Çoğunluk, sadece bir tek sandviç ve yanında bir içecek alıyordu. O sandviçler de avcumun içi kadardı zaten. Listedeki en büyük sandviç Big Mac’ti. Öyle üç köfteli garip şeyler yoktu. Koskoca adamlar, genç erkekler, hepsi avcumun içi kadar sandviçlerle yetiniyorlardı. Tuhaf geldi, burada bir gariplik var dedim:) Fast food’un da adabıyla yenildiğinde, obeziteye neden olmayabileceğini görmüş oldum. Sonuçta iki dilim beyaz ekmek, bir köfte ve biraz ketçap-mayonez.
Aynı şey Starbucks’da veya diğer kahve satan dükkanlarda da geçerliydi. Amerika’da bir porsiyonu 10 cm’lik kareleler halinde satılan, içinde deli gibi yağ ve şeker barındıran fudge’lar, dörtte bir dilim olarak satılıyordu. Yani bir porsiyon, sadece 2 ısırık. Bir kahve ile gayet yeterli bir miktar. Az yiyince zararı da az oluyor tabii.
Buna bağlı olarak ortalıkta kilolu sayısı çok çok azdı. Ben Dublin’den bahsediyorum tabii, İrlanda’nın başkenti, diğer kısımları bilemeyeceğim. Görüğüm kadarıyla bol bol yürünen bir yer, herkesin ayağında babet tipli düz ayakkabılar, hızlı hızlı yürüyorlar. Zaten şehir öyle güzel, temiz ve yeşil ki; yürümek bir zevk. (Hiç bitmeyen yağmur ve rüzgarı söylemiyorum, onlar alışmışlar.) Dolayısıyla, “İrlandalılar Neden Şişmanlamaz?” gibi bir kitap çıkarmaya hiç gerek yok. Cevap belli: Porsiyonları ufak ve az yiyorlar. Zaten İrlanda mutfağı pek de zengin diyemeyeceğim; en azından ben görmedim. Nereye gitsem, et ve yanında püre veya patatesle karşılaştım. Etler genelde lezzetliydi, unla kıvamı koyulaştırılmış suları vardı. Bir de meşhur yahni tipli yemekleri var.
Keşke biz de bu konuda Amerika’yı örnek alacağımıza, Avrupa’yı örnek alsak…
Cok ozendimmmm!